Uzm. Psikolog Esin ÖZER BAKIR

Okul Fobisi/Okul Reddi

Çocukların okula gitmek istememesi hem ebeveynler hem de çocuğun çevresindeki diğer yetişkinler tarafından çoğu zaman “tembellik” olarak ifade edilse de okula gitmeme isteği, okul fobisi ya da okul reddi olarak adlandırılan durumun altında farklı nedenler olabilir. Çocuğun okula gitmeyi reddetmesi; anneden ayrılmak istememesi, terk edilme korkusu, öz güven eksikliği, dış dünyada güvensiz hissetme ya da bazen okulda karşılaştığı, ona kaygı ve korku hissettiren bazı durumlar sebebiyle olabilir. Bu tür bir durumla karşılaşan ailelerin anlayış göstermesi, çocuğu dinlemesi ve en önemlisi de yargılayıcı, suçlayıcı ya da tehditkar tavırlardan uzak durarak soruna yaklaşması gerekir.

 

Okul Fobisi Nedir? Ne Zaman Ortaya Çıkar?

 

Okul fobisi çocuklarda en çok görülen kaygı bozukluklarından birisi olarak bilinir. Bu kaygının şiddetinden bağımsız olarak çocukların %80’inde okula karşı birkaç saatlik bile olsa bir korku ortaya çıkabilir. Okula giderken kaygı hissetme, okula adapte olamama, ebeveynlerden ayrılmak istememe gibi farklı şekillerde ortaya çıkan durum yaygın olarak okul öncesi dönemde anaokulu ve kreşe giden çocuklarda ortaya çıkar. İlkokul çağında ise okul fobisi her 100 çocuktan 5’inde görülen bir sorundur.

 

Çocuklarda okula gitmeme isteği, Okul fobisi, genellikle 5 ila 10 yaşlar arasında ortaya çıkabilen bir fobidir. Okula gitmeme isteğinin genellikle okula ilk başlanılan dönemde ortaya çıktığı düşünülse de bu fobi okulunu seven, arkadaşlarıyla iyi geçinen bir çocukta da ortaya çıkabilir. Bu nedenle ebeveynler özellikle 10 yaşına kadar çok dikkatli olmalı, okula gitmeme isteği ortaya çıktığı zaman bu durumu sağduyulu bir şekilde ele almalıdır.

 

Okul Fobisi Yetişkinlik Dönemini Etkiler

 

Görmezden gelinen okul fobisi uzun vadede kaygı ve duygu durum bozukluğunun ilerlemesine neden olabilir. Ayrılık kaygılarına bağlı olarak 2 aydan uzun bir süre boyunca okul fobisi yaşayan çocuklar tedavi edilmedikleri zaman bu çocukların %30’unun yetişkinlik dönemlerinde de kaygı bozukluğu yaşadığı görülmüştür. Ruhsal açıdan sağlıklı ve kendine güvenen bir birey yetiştirmek için bu tür korkuların göz ardı edilmemesi gerekir. Aileler bu süreçte çocukları empati kurmaya, sakin kalmaya özen göstermeli ancak çocuğu ısrarları, ağlaması ya da saldırgan tavırları karşısında onu okuldan eve getirmek gibi bir davranış göstermemelidir.