Oyun oynamak çocukların tamamen doğal ve içlerinden gelerek yaptıkları bir şeydir.Oyun oynamak sadece bir eğlence değil aynı zamanda motor, bilişsel, sosyal, ahlaki beceriler ve yetkinlikler kazandıran bir araçtır. Oyun, çocukları hayalgücünü, bilişsel, fiziksel ve duygusal gücünü geliştirirken yaratıcılıklarını kullanmalarını sağlar. Çocukların özgürce oynadıkları oyun, çocukların karar verme, problem çözme becerilerini geliştirirken, sosyal gelişimlerini de destekler. Ancak son yıllarda ebeveynlerin çoğu oyunun sadece bilişsel becerileri kazandıran yönüne yönelmiş ve serbest oyunun değerini unutmuştur. Yapılandırılmış ve belirli bir amaca hizmet eden oyun ve oyuncaklar elbette çocuğun bilişsel yeteneklerini, dikkatlerini, el göz koordinasyonlarını ve görsel hafizalarını destekler ancak serbest oyunun çocuğa kattıkları göz ardı edilmemeli ve hatta yetişkinlerce oldukça “saçma” bulunan oyunlarını oynamaları için çocuklara serbestlik tanınmalıdır. Doğal yollarla ortaya çıkan ve çocuk tarafından başlatılıp yönlendirilen oyunun, çocuğun biyopsikososyal yapısının bir parçası olduğu unutulmamalıdır.
Oyun Oynama Şekilleri
Birçok oyun oynama şekli bulunur. Oyun çeşitleri yaş ilerledikçe şekillenir ve gelişim gösterir. En etkili oyun oynama şeklinden bir tanesi taklit olarak kabul edilir. Taklit oyunlarında çocuklar etrafında gördükleri ve rol model olarak aldıkları kişileri taklit etme eğilimi gösterirler. Bu evrede çocuklar çoğunlukla anne, baba, öğretmen ve doktor gibi karakterleri gördüklerinden dolayı evcilik, doktorculuk gibi oyunlar oynarlar. Taklit oyunları ile çocuklar yetişkinlerin dünyasına bir adım atar ve meslekleri tanırlar. Hayali oyunlar ise çocukların kendilerini başka birinin yerine koyabildikleri oyunlardır. Tahta sopadan at yapma, boş fincanlar ile hayali çay partileri düzenleme gibi oyunlar hayali oyunlar arasında en çok rastlananlardır. Tüm bu oyunlar çocuğun yaratıcılığı hakkında bize fikir verir.
Oyunun Gelişime Etkisi
Oyun çocukları hem fiziksel hem de zihinsel olarak önemli ölçüde geliştirmektedir. Oyun esnasında çocuklar sürekli olarak hareket halindedir. Bu durum kavrama, tutma gibi motor becerileri ile beraber dengeyi sağlama, ayakta durabilme gibi yetilerin gelişmesinin önünü açar. Ayrıca çocuklar bedenlerinin, ellerinin ve ayaklarının işlevini oyun oynayarak anlayabilir. İşin eğitim tarafında ise yine benzer bir temel yatar. Beynin sinir ağı öğrenilen her yeni şey ve edinilen her yeni deneyim ile beraber daha kompleks bağlantılar kurar. Az ya da çok, büyük ya da küçük gibi kavramlar bu oyunlar ile oluşur. Oyun esnasında aynı şeylerin sürekli olarak tekrarlanması zaman içerisinde bunların davranışa dönüşmesini sağlar. Oyun sosyal bağ kurar, çocuklar diğer çocuklar ile oynamaya eğilimlidirler. Bu oyunlarda toplumsal temalar ortaya çıkar ve oyun yoluyla sosyal davranışlari gelenek – görenekleri öğrenirler.